En Büyük Sevgi Nedir? O Hangi Sevgi Ki?
Bir arkadaşım bir gün bana dedi ki: “Ya, en büyük sevgi nedir, sence?” Gözlüklerimi düzelttim, derin bir nefes aldım ve bu soruya nasıl cevap vereceğimi düşündüm. Çünkü bakın, sevgi dediğiniz şey öyle “Hadi, seni seviyorum!” deyip geçilecek bir şey değil. İçinde kaybolmak, bazen korkmak, bazen de en saçma şeylerde bile huzur bulmakla ilgili. Gerçekten büyük sevgi nedir? Hadi gelin, biraz eğlenceli bir bakış açısıyla çözelim bu soruyu.
Sevgi Hakkında Herkesin Bir Fikrinin Olması Ne Kadar Da Komik!
Mesela, annem sevgi derken “Oğlum bak, ben seni dünyaya getirdim, en büyük sevgiyi sana verdim!” diyor. Tabii ben de “Evet anne, senin sayende bugün bu kadar derin sorular sorabiliyorum” diyerek, içimden biraz vicdan yapıp ona teşekkür ediyorum. Yani, annemin sevgisiyle büyümek de büyük bir sevgi meselesi. O sevgi her şeyin temelini atıyor. Ama bir de başka bir sevgi türü var, mesela… Benim sevdam.
Bir gün, en yakın arkadaşımla kafede oturuyorum. O an bana şöyle dedi: “Ya bir şey söyleyeceğim, şu an en büyük sevgiyi birine göstermek istesem, ne yapmalıyım?” Dedim, “Yani birine pasta yapmak gibi mi?” Ama o dedi ki: “Hayır, çok daha derin bir şey.” Ve ben o an “En büyük sevgi nedir?” sorusunu kafamda tekrar sorgulamaya başladım.
Sevgi, Gerçekten Bir Pasta Gibi Mi?
Mesela, en büyük sevgi nedir sorusunun cevabı bence şu: “Sevgi, biraz da pastadır.” Evet, pasta! Çünkü sevgiyi tarif etmek için en güzel örneklerden biri gerçekten pasta yapmak. Düşünsenize, sevgilinize ya da arkadaşınıza öyle bir pasta yapıyorsunuz ki, üzerine çikolatalı sos dökerken bir an “Allah’ım bu pasta dünyanın en güzel şeyi olabilir mi?” diyorsunuz. Ama sonra sosun biraz fazla kaçtığını fark ediyorsunuz, çünkü ne kadar sevgiyle yapmış olsanız da, pasta bazen olmuyor işte! Sevgi de öyle değil mi? Yani, en büyük sevgi dediğimiz şeyin içerisinde hatalar da var, bazen o sos biraz fazla kaçabiliyor, ama bu, pastayı sevdiğiniz gerçeğini değiştirmiyor.
Sevgi, Bir Süreliğine “Bilgisayarımı Kullanabilir Miyim?” Demek Gibidir
Hadi gelin, biraz daha modern sevgi kavramlarına bakalım. Mesela sevgiliye “Bilgisayarımı kullanabilir miyim?” dediğinizde birinin yüzündeki o gülümseme… O an gerçekten büyük bir sevgi gösterisi gibi gelmiyor mu? Çünkü her insanın bilgisayarını birine ödünç vermek, gerçek bir güven ve bağlılık işidir. Düşünsenize, biri sizin bütün özel bilgilerinizi ve belki de gece geç saatlere kadar kaldığınız siteleri görecek. Evet, bu da bence büyük bir sevgi meselesi! Hatta şöyle de diyebiliriz: “Bilgisayarını paylaşmak, aslında ‘en büyük sevgi nedir?’ sorusuna verdiğin cevaptır.” Çünkü orada, şifreler, fotoğraflar, mesajlar… Bütün mahremiyetiniz bir anda o kişiye teslim ediliyor. Ve sadece bu güveni göstermek bile sevginin ta kendisi olabilir.
Yazın Oruçlu Bir Arkadaşına Çıkma Teklifi Yapmak
Bir de başka bir sevgi türü var, o da “yazın oruçlu bir arkadaşına akşam yemeği ısmarlamak.” Cidden, bu çok büyük bir sevgi. Yani, birinin oruç tutarken seni görmek istemediği kadar açken onunla buluşmak ve ona yemeği ısmarlamak… Bunu yapmak için gerçekten çok güçlü bir sevgiye sahip olmanız gerekir. Ya da mesela, oruçlu arkadaşınıza yemek yerken ona her şeyin “Hadi yaa, ne kadar açsın!” gibi tepkiler vermek… O an, bence “en büyük sevgi nedir?” sorusuna gerçekten farklı bir cevap verirsiniz.
Sonuç Olarak
En büyük sevgi nedir? Bu sorunun cevabı tabii ki tek bir kelimeyle açıklanamayacak kadar derin. Ama belki de en büyük sevgi, bazen pasta yapmak, bilgisayarını birine emanet etmek ya da oruçlu bir arkadaşına çıkma teklifi yapmaktır. Sevgi, bazen en sıradan anlarda, en küçük şeylerde bulunur. Yani, sevgi demek, başkalarına hayatı anlamlı kılmak demek. Her anı paylaşmak ve her anı bir nevi komik bir hikayeye dönüştürmek demek. Eğer sevgiyi hep ciddiye alırsak, bu hayat oldukça sıkıcı olurdu. Sevgi, aslında bazen gülmekle, şakalaşmakla, en sıradan şeyleri paylaşmakla ilgili. Öyleyse, en büyük sevgi nedir? Kendi hayatındaki en komik anı paylaşabilmektir. Sevgi bu kadar basit, değil mi?