Bir sonbahar sabahıydı. Sararmış yaprakların hışırtısı arasında yürürken, aklımda hâlâ o günkü hastane odasının sessizliği vardı. Doktorun söylediği tek bir kelime, hayatımızı baştan aşağı değiştirmişti: kırılganlık. O an, bu kelimenin yalnızca bir tıbbi terim olmadığını, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgiyi tarif ettiğini anlamıştım. İşte bugün sana bu kelimenin ne anlama geldiğini, bir hikâye aracılığıyla anlatmak istiyorum. Kırılganlık ve Ölüm Arasındaki Görünmez Bağ Kırılganlık, tıpta kişinin streslere karşı savunmasız hâle gelmesi, vücudunun ve zihninin rezervlerinin tükenmesi anlamına gelir. Ancak bu sadece bir sağlık tanımı değildir; aynı zamanda ölüm riskinin en güçlü habercilerinden biridir. Araştırmalar, kırılgan bireylerin mortalite oranlarının 2 ila 3…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Dil, Zihin ve Algı Üzerine Bir Yolculuk: “Gün” Birleşik mi Yazılır, Ayrı mı? Bir psikolog olarak, insanların dildeki küçük detaylara bile ne kadar duygusal ve bilişsel anlamlar yüklediğini gözlemlemek her zaman ilgimi çekmiştir. “Gün birleşik mi yazılır ayrı mı?” gibi basit görünen bir soru bile, insan zihninin düzen arayışını, anlamlandırma eğilimini ve toplumsal öğrenme süreçlerini ortaya çıkarır. Çünkü dil, yalnızca kelimelerden oluşmaz; o, zihnimizin dünyayı nasıl yapılandırdığını gösteren bir aynadır. “Gün” kelimesi, insanın zamanı algılayışının ve yaşam ritminin sembolüdür. Bu yazıda, bu basit dil sorusuna psikolojik bir mercekten bakacağız — bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Zihin…
Yorum BırakKelimelerin Toprağında Büyüyen Bir Şehir: Gümüşhane En Çok Ne Yetiştirir? Bir edebiyatçı için her şehir, bir hikâyedir. Her dağ, bir metafor; her dere, bir cümle; her insan, bir karakterdir. Kelimelerle toprağı işleyen biri olarak bilirim ki, bir kentin ne yetiştirdiği sadece buğdayla, pestille ya da cevizle ölçülmez. Bazen bir şehir, kelimeler yetiştirir; bazen sabır, bazen direniş, bazen de sessiz bir bilgelik. Gümüşhane de tam olarak böyledir: toprağında meyveler kadar anlamlar, sabırlar kadar hikâyeler büyür. Gümüşhane’nin Toprağında Anlam Yetişir “Gümüşhane en çok ne yetişir?” diye sorulduğunda çoğu kişi cevizi, pestili ya da kömeyi anımsar. Evet, bu topraklar doğurgandır; meyvelerini sabırla verir.…
Yorum BırakBitlis Merkez İlçesi Hangisidir? Tarihten Günümüze Toplumsal ve Kültürel Bir Bakış Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesi’nin tarihsel dokusu, doğal güzellikleri ve çok katmanlı kültürel yapısıyla dikkat çeken bir kenttir. Bitlis merkez ilçesi, adını doğrudan şehirden alır ve idari açıdan ilin yönetimsel kalbini oluşturur. Ancak bu merkez yalnızca bir coğrafi konum değildir; aynı zamanda tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan, kimliklerin, kültürlerin ve inançların kesiştiği bir alandır. Tarihsel Arka Plan: Bitlis’in Köklü Geçmişi Bitlis’in tarihi M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanır. Urartular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin egemenliği altında kalan şehir, her dönem farklı kültürel katmanlar kazanmıştır. Şehrin adının…
Yorum BırakKaotik Hangi Dil? Kaosun Dili Üzerine Derin Bir Yolculuk Her dil bir dünyadır. Bazısı düzenlidir, kurallarla çevrilidir; bazısıysa tıpkı evrenin doğası gibi düzensiz, sürprizlerle doludur. “Kaotik dil” dediğimizde aklımıza karmaşa, düzensizlik ve anlaşılmazlık gelir. Peki gerçekten öyle midir? Bu yazıda “kaotik dil” kavramını yalnızca bir terim olarak değil, insanın düşünme biçimini ve toplumsal evrimini anlamak için bir araç olarak ele alacağız. Hazırsan, kelimelerin en çılgın hâline doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Kaosun Kökeni: Düzenin İçindeki Düzensizlik “Kaos” kelimesi, Antik Yunanca’daki khaos sözcüğünden gelir ve “boşluk” ya da “biçimsiz başlangıç” anlamına gelir. Yani kaos, yokluk değil; aksine potansiyelin varlığıdır. Dil dünyasında da…
Yorum BırakKansızlığa Ne Denir? Geleceğin Sağlık ve Toplum Perspektifinden Vizyoner Bir Bakış Sağlık konularına sadece bugünün gözünden bakmak artık yeterli değil. Çünkü her tıbbi terim, her hastalık ve her biyolojik süreç, gelecekte toplumları, yaşam biçimlerini ve hatta kültürleri dönüştürme gücüne sahip. “Kansızlığa ne denir?” sorusu da tam bu noktada sadece bir tanım olmaktan çıkıyor; geleceğin dünyasında nasıl bir yer edineceğini, insan yaşamını nasıl şekillendireceğini düşündüren bir başlangıç noktası haline geliyor. Gelin, bu kavrama hem bilimsel hem toplumsal hem de vizyoner bir gözle birlikte bakalım. Kansızlığa Tıbbi Açıdan Ne Denir? Tıpta kansızlık, anemi olarak adlandırılır. En basit tanımıyla, kandaki kırmızı kan hücrelerinin…
Yorum BırakTürkiye’de En Çok Hangi Göçmen Var? Öğrenmenin ve Toplumsal Dönüşümün İzinde Bir eğitimci olarak her dersin başında kendime şu soruyu sorarım: “Bir insan, farklı bir bağlama taşındığında nasıl öğrenir, nasıl uyum sağlar?” Çünkü öğrenme, yalnızca okul sıralarında değil; göç yollarında, yeni kültürlerde ve değişen hayat koşullarında da gerçekleşen bir süreçtir. Göçmenlik, bu anlamda hem bireysel hem toplumsal öğrenmenin en somut hâlidir. Her göçmen, kendi hikâyesiyle bir “öğrenen birey”dir; her toplum ise bu bireylerle birlikte “öğrenen bir topluma” dönüşür. Türkiye, tarih boyunca hem göç veren hem göç alan bir ülke olarak bu öğrenme sürecinin tam merkezindedir. Bugün Türkiye’de milyonlarca göçmen yaşıyor;…
Yorum BırakKaynakların Ekonomisi: Tavuk Göğsü Nasıl Yumuşak Haşlanır? Bir ekonomist olarak sofraya oturduğumda bile kaynakların sınırlılığını düşünmeden edemem. Elimdeki bir parça tavuk göğsü, sadece bir yemek malzemesi değil; üretim, tüketim ve verimlilik üzerine kurulu bir hikâyedir. Çünkü her kaynağın, hatta her haşlama suyunun bile bir fırsat maliyeti vardır. İşte tam da bu yüzden “tavuk göğsü nasıl yumuşak haşlanır?” sorusu, mutfaktan öteye uzanır — ekonominin temel ilkelerine kadar gider. Yumuşak bir haşlama elde etmek, doğru kararlar zinciri kurmayı gerektirir. Tıpkı ekonomik bir denge gibi: yanlış bir adım, sert bir sonuç doğurur. Ekonomik Bir Giriş: Mutfakta Kaynak Dağılımı Ekonomide kıtlık ilkesi, sınırlı kaynaklarla…
Yorum BırakKamulaştırma Şerhi Olan Yer Satılır mı? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine İnceleme “Bu konuyu konuşmayı seviyorum çünkü tek bir doğru yok; herkesin farklı bir pencereden baktığı bir mesele bu…” Hukuki meseleler genellikle soğuk ve karmaşık görünür ama aslında onların ardında toplumun, bireylerin ve duyguların da büyük payı vardır. Kamulaştırma şerhi olan bir yerin satılıp satılamayacağı sorusu da bunlardan biri. Kimi için tamamen hukuki ve teknik bir mesele, kimi içinse yaşam planlarını ve hayallerini etkileyen bir gerçekliktir. Gelin, bu konuyu farklı perspektiflerden ele alarak birlikte tartışalım. — Kamulaştırma Şerhi Nedir ve Ne Anlama Gelir? Öncelikle temel kavramı netleştirelim: Kamulaştırma şerhi, bir taşınmazın…
Yorum BırakKameri Gün Ne Zaman Başlar? Geleceğin Takvimi Üzerine Düşünceler Hiç düşündünüz mü, takvimler değişse, zamanı ölçme biçimimiz yeniden tanımlansa, hayatın ritmi nasıl olurdu? “Kameri gün ne zaman başlar?” sorusu sadece bir tarih merakı değil; geleceğin zamanı nasıl hissedeceğimizi, doğa ile insan arasındaki bağı nasıl ölçeceğimizi sorgulayan bir anahtar aslında. Gelin, birlikte düşleyelim: Ay’ın döngüleriyle yeniden hizalanmış bir dünyada, zamanı güneşten değil, gökten gelen ışığın nabzından okumayı hayal edin. Kısa Tanım: Kameri gün, İslami takvime göre güneşin batışıyla başlar. Yani yeni gün, geceyle birlikte doğar. Güneş takviminde gün sabahla başlarken, kameri takvimde karanlık, yeni bir başlangıcın sembolüdür. Geleceğin Zamanı: Ay Takvimi…
Yorum Bırak