Netflix’in Sahibi Kim? Bir Hayal Kırıklığının Hikâyesi
Geceyi Netflix’te film izleyerek geçirmeyi seviyorum. Havanın soğuduğu, Kayseri’nin o sakin akşamlarında, tek başıma koltuğa yayılıp, bilgisayarımı açtığımda dünya sadece o ekrandan ibaret oluyor. Bir de yanımda bir fincan sıcak çay varsa, işte o zaman dünya benim için bir cennet halini alıyor. Geçen akşam da öyleydi. Ama, o gece izlediğim dizinin sonunda bir soruyla karşılaştım. “Netflix’in sahibi kim?” diye bir soru çıktı kafamda. O kadar doğal bir şekilde gelmişti ki bu soru… Düşünmeye başladım, acaba bu şirketin sahibi kimdir? Kimdir bu dev şirketin arkasındaki isim? Herkes konuşuyor, herkes Netflix’ten bahsediyor ama kimse birinin kim olduğunu açıkça söylemiyor.
Düşünceler Arasında Kaybolurken
Bir anda geçmişe dönüp, başlarda Netflix’in ne kadar küçük bir şey olduğunu hatırladım. İlk zamanlar, bir iki tane eski film ve diziden başka bir şey sunmayan, “Neyim var ki” dediklerimden… Ama sonra zaman geçtikçe, o kadar büyüdü ki, her köşe başında karşınıza çıkmaya başladı. Netflix, hayatımızın bir parçası haline geldi. Her akşam yeni bir şeyler keşfederken, hayatın karmaşasından bir kaçış buluyordum. Ama bir noktada bu sorgulama başladı: Bu devasa platformun sahibi kim?
İlk başta, Netflix’in hikâyesini merak etmeye başladım. Kimse bunun gerçek sahibini pek konuşmaz. Herkes içerik üreticilerinden, orijinal yapımlarardan bahsederken, bu dev şirketin arkasındaki isimle ilgili konuşmalar eksikti. Film dünyasında önemli bir isim olduğunu düşündüğüm Reed Hastings’i hatırladım. Ancak, Netflix’i kim kurdu diye sorunca… Evet, bazılarımız hemen adını duyduğumuz Reed Hastings’i söylese de, şirketin arkasındaki ekip aslında biraz daha geniş bir yapıya sahipti. Başlangıçta Hastings ve Marc Randolph’un birlikte kurduğu bu iş, zamanla dev bir streaming platformuna dönüştü. Ama bana sorarsanız, bir şirketin sahibi yalnızca tek bir kişi olamaz; her projede olduğu gibi Netflix de çok sayıda insanın emeğiyle bugünlere geldi.
Gerçekten Sahibi Kim?
Düşüncelerimin içinde kaybolmuşken, bir yandan da aslında bu sorunun cevabını bulmanın ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Yani, belki de bir şeyin sahibi olmanın anlamı değişiyor. Netflix, kurucularından sonra daha büyük bir hale geldi. Yatırımcılar, hissedarlar ve tabii ki dünya çapında milyonlarca abone… Bu kadar büyük bir platformun sahibi kim olabilir ki?
O sırada bir ara, kaybolan duygularımı yeniden hissettim. Bazen, bir şeyin sahibi olmanın sadece parayla, güçle ölçülmeyeceğini düşünmeye başladım. Netflix’i ben mi sahipleniyorum, yoksa Netflix mi bana ait oluyor? Ben her gün dizi ve film izlerken, bir anlamda o dünyanın parçası oluyorum, değil mi? Kimi zaman kahkaha atıyor, kimi zaman gözlerim doluyor, bazen de bir karakterin duygusal kırılmasını kendi içimde hissediyorum. Yani, belki de hepimizin içinde küçük bir Netflix sahibi gizli.
İçimdeki Hayal Kırıklığı
Ama neticede, Netflix’in sahibi kim sorusunun ardında bir başka duygusal bir boşluk vardı. Bazen sadece bir şeyin sahibi olmanın anlamı değişiyor. Netflix, geniş bir yelpazede içerik sunarken, arkasındaki insanların hikayeleri de geniş bir evren yaratıyor. Ama bu evrenin sahibinin kim olduğunu bilmek… Belki de bu kadar çok içerik üreten bir platformda kaybolmuş hissetmeme neden oluyor.
İşte o an, biraz da hayal kırıklığına uğradım. Bu kadar büyük bir platformun arkasındaki kişi ya da kişiler, kendi içinde çok önemli insanlar olsa da, insanı tatmin eden gerçek bir sahiplik duygusunun eksik olduğunu fark ettim. Hissedarlar birer şirket sahibi olabilir, ama bu şirketin içinde kaybolan ve kendisini bulamayan bir izleyici olarak ben, bu büyüklük içinde küçük kalıyorum.
Netflix: Herkesin Sahibi
Sonuçta, Netflix’in sahibi kimdir sorusu, aslında bir anlamda herkesin sahibi olduğu bir platformun hikayesiyle ilgiliydi. Herkesin hissettikleri farklıydı, herkes kendi içinde Netflix’in sahibi oluyordu. Benim için o an, kendi sorumu sordum: “Sahip olmak ne demek ki?”
Birçok kişi için bu, sadece içeriklere sahip olmak anlamına gelirken, bir başkası için de bu, kendi duygusal dünyasını o ekrandan izlemekle alakalıydı. Düşüncelerim ve içimdeki karmaşık duygular arasında kaybolmuşken, son bir kez düşündüm: Netflix’in sahibi kim? Ve anladım ki, belki de bu sorunun cevabı herkesin içinde gizli.
Sonuç
Gün sonunda Netflix’in sahibi kim sorusunun cevabını bulamadan, ekrana bakıp filmi izlemeye devam ettim. Belki de sahip olmak, sahip olduğun şeyle içsel bir bağ kurmakla ilgilidir. Sonuçta, çok büyük bir platformun sahibi olmak, basit bir soru olmaktan öte, duygusal bir deneyime dönüşebiliyor. Bu düşüncelerle, Netflix’i izlemeye devam ettim, çünkü o an, ben de onun sahibiydim.